i̇ngilizce dilbilgisi ne demek?

İngilizce dilbilgisi hakkında kapsamlı bir kılavuz:

İngilizce Dilbilgisi

İngilizce dilbilgisi, İngilizce dilinin yapısını yöneten kurallar bütünüdür. Kelimelerin, öbeklerin, cümlelerin ve metinlerin nasıl bir araya getirilmesi gerektiğini belirler. Bu kılavuz, İngilizce dilbilgisinin temel unsurlarını kapsamaktadır.

İçindekiler

  1. İsimler (Nouns)
  2. Zamirlikler (Pronouns)
  3. Fiiller (Verbs)
  4. Sıfatlar (Adjectives)
  5. Zarflar (Adverbs)
  6. Edatlar (Prepositions)
  7. Bağlaçlar (Conjunctions)
  8. Ünlemler (Interjections)
  9. Cümle Yapısı (Sentence Structure)
  10. Zamanlar (Tenses)
  11. Kipler (Modals)
  12. Aktif ve Pasif Çatı (Active and Passive Voice)
  13. Koşul Cümleleri (Conditional Sentences)
  14. Dolaylı Anlatım (Reported Speech)
  15. Uyum (Agreement)
  16. Söz Dizimi (Syntax)
  17. Noktalama İşaretleri (Punctuation)

1. İsimler (Nouns)

İsimler, kişileri, yerleri, şeyleri veya fikirleri adlandırmak için kullanılan kelimelerdir.

  • Özel İsimler (Proper Nouns): Belirli kişileri, yerleri veya şeyleri adlandırır ve büyük harfle başlar. Örnek: İstanbul, Ayşe, Coca-Cola.
  • Cins İsimler (Common Nouns): Genel kişileri, yerleri veya şeyleri adlandırır. Örnek: şehir, kadın, içecek.
  • Somut İsimler (Concrete Nouns): Duyu organlarımızla algılayabileceğimiz şeyleri adlandırır. Örnek: masa, ağaç, kitap.
  • Soyut İsimler (Abstract Nouns): Duyu organlarımızla algılayamadığımız fikirleri, kavramları veya duyguları adlandırır. Örnek: aşk, mutluluk, özgürlük.
  • Topluluk İsimleri (Collective Nouns): Bir grup insanı veya şeyi bir bütün olarak adlandırır. Örnek: aile, takım, ordu.
  • Sayılabilen İsimler (Countable Nouns): Sayılabilen şeyleri adlandırır ve tekil veya çoğul olabilir. Örnek: elma, araba, kitaplar.
  • Sayılamayan İsimler (Uncountable Nouns): Sayılamayan şeyleri adlandırır ve genellikle tekil halde kullanılır. Örnek: su, hava, para.

2. Zamirler (Pronouns)

Zamirler, isimlerin yerine kullanılan kelimelerdir.

  • Kişisel Zamirler (Personal Pronouns): Kişileri belirtmek için kullanılır. Örnek: ben (I), sen (you), o (he/she/it), biz (we), siz (you), onlar (they).
  • İşaret Zamirleri (Demonstrative Pronouns): Bir şeyi işaret etmek için kullanılır. Örnek: bu (this), şu (that), bunlar (these), şunlar (those).
  • Soru Zamirleri (Interrogative Pronouns): Soru sormak için kullanılır. Örnek: kim (who), ne (what), hangi (which), kime (whom), kimin (whose).
  • Belgisiz Zamirler (Indefinite Pronouns): Belirli olmayan kişileri veya şeyleri belirtmek için kullanılır. Örnek: biri (someone), herkes (everyone), hiç kimse (no one), bir şey (something), her şey (everything), hiçbir şey (nothing).
  • Dönüşlü Zamirler (Reflexive Pronouns): Eylemin özneye geri döndüğünü belirtmek için kullanılır. Örnek: kendim (myself), kendin (yourself), kendisi (himself/herself/itself), kendimiz (ourselves), kendiniz (yourselves), kendileri (themselves).
  • İyelik Zamirleri (Possessive Pronouns): Sahiplik belirtmek için kullanılır. Örnek: benimki (mine), seninki (yours), onunki (his/hers/its), bizimki (ours), sizinki (yours), onlarınki (theirs).

3. Fiiller (Verbs)

Fiiller, bir eylemi, durumu veya oluşu ifade eden kelimelerdir.

  • Eylem Fiilleri (Action Verbs): Fiziksel veya zihinsel bir eylemi ifade eder. Örnek: koşmak (run), düşünmek (think), yazmak (write).
  • Durum Fiilleri (Stative Verbs): Bir durumu ifade eder. Örnek: olmak (be), sahip olmak (have), bilmek (know).
  • Yardımcı Fiiller (Auxiliary Verbs): Diğer fiillere yardımcı olarak zaman, kip veya çatı gibi gramatik özellikleri belirtir. Örnek: olmak (be - is, am, are, was, were), yapmak (do - do, does, did), sahip olmak (have - have, has, had).
  • Geçişli Fiiller (Transitive Verbs): Bir nesneye ihtiyaç duyan fiillerdir. Örnek: okumak (read - "Kitabı okudu" - He read the book).
  • Geçişsiz Fiiller (Intransitive Verbs): Bir nesneye ihtiyaç duymayan fiillerdir. Örnek: uyumak (sleep - "O uyudu" - He slept).
  • Düzensiz Fiiller (Irregular Verbs): Geçmiş zaman ve geçmiş ortaç halleri düzenli fiiller gibi -ed eki almayan fiillerdir. Örnek: gitmek (go - went - gone), yapmak (make - made - made), yemek (eat - ate - eaten).

4. Sıfatlar (Adjectives)

Sıfatlar, isimleri niteleyen kelimelerdir. İsimlerin özelliklerini, niteliklerini veya miktarlarını belirtirler.

  • Nitelik Sıfatları (Qualitative Adjectives): Bir ismin niteliğini belirtir. Örnek: güzel (beautiful), büyük (big), eski (old).
  • Miktar Sıfatları (Quantitative Adjectives): Bir ismin miktarını belirtir. Örnek: çok (many), az (few), bazı (some).
  • İşaret Sıfatları (Demonstrative Adjectives): Bir ismi işaret etmek için kullanılır. Örnek: bu (this), şu (that), bu (these), şu (those).
  • Soru Sıfatları (Interrogative Adjectives): Soru sormak için kullanılır. Örnek: hangi (which), ne (what).
  • İyelik Sıfatları (Possessive Adjectives): Sahiplik belirtmek için kullanılır. Örnek: benim (my), senin (your), onun (his/her/its), bizim (our), sizin (your), onların (their).

5. Zarflar (Adverbs)

Zarflar, fiilleri, sıfatları veya diğer zarfları niteleyen kelimelerdir. Eylemin nasıl, ne zaman, nerede veya ne kadar yapıldığını belirtirler.

  • Durum Zarfları (Adverbs of Manner): Eylemin nasıl yapıldığını belirtir. Örnek: hızlıca (quickly), yavaşça (slowly), dikkatlice (carefully).
  • Zaman Zarfları (Adverbs of Time): Eylemin ne zaman yapıldığını belirtir. Örnek: dün (yesterday), bugün (today), yarın (tomorrow), şimdi (now).
  • Yer Zarfları (Adverbs of Place): Eylemin nerede yapıldığını belirtir. Örnek: burada (here), orada (there), yukarı (up), aşağı (down).
  • Miktar Zarfları (Adverbs of Degree): Eylemin ne kadar yapıldığını belirtir. Örnek: çok (very), oldukça (quite), tamamen (completely).
  • Sıklık Zarfları (Adverbs of Frequency): Eylemin ne sıklıkla yapıldığını belirtir. Örnek: her zaman (always), genellikle (usually), bazen (sometimes), nadiren (rarely), hiç (never).

6. Edatlar (Prepositions)

Edatlar, isimler veya zamirler ile diğer kelimeler arasındaki ilişkiyi gösteren kelimelerdir. Genellikle yer, zaman, yön veya ilişki belirtirler. Örnek: üzerinde (on), altında (under), içinde (in), yanında (beside), arasında (between), -e (to), -den (from), ile (with), hakkında (about).

7. Bağlaçlar (Conjunctions)

Bağlaçlar, kelimeleri, öbekleri veya cümleleri birbirine bağlayan kelimelerdir.

  • Eş Görevli Bağlaçlar (Coordinating Conjunctions): Aynı türden kelimeleri, öbekleri veya cümleleri birbirine bağlar. Örnek: ve (and), veya (or), ama (but), yani (so), ne de (nor), çünkü (for), henüz (yet).
  • Bağımlı Bağlaçlar (Subordinating Conjunctions): Bir ana cümle ile bir yan cümleyi birbirine bağlar. Örnek: çünkü (because), eğer (if), rağmen (although), iken (while), sonra (after), önce (before), gibi (as), kadar (until), ne zaman (when).
  • Eşleme Bağlaçları (Correlative Conjunctions): Çiftler halinde kullanılan bağlaçlardır. Örnek: ya... ya da (either...or), ne... ne de (neither...nor), hem... hem de (both...and), sadece... değil, aynı zamanda (not only...but also), ister... ister (whether...or).

8. Ünlemler (Interjections)

Ünlemler, ani bir duygu veya tepkiyi ifade eden kelimelerdir. Genellikle cümlenin geri kalanından virgülle ayrılırlar veya ünlem işareti ile bitirilirler. Örnek: Aaa! (Wow!), Hey!, Oh!, Ah!, Elbette! (Of course!).

9. Cümle Yapısı (Sentence Structure)

Bir cümle, bir konu (subject) ve bir yüklemden (predicate) oluşur. Konu, cümledeki eylemi yapan veya hakkında bilgi verilen kişi, yer veya şeydir. Yüklem, konu hakkında bilgi veren fiildir.

  • Basit Cümle (Simple Sentence): Tek bir bağımsız cümleden oluşur. Örnek: Kuş uçuyor. (The bird is flying.)
  • Bileşik Cümle (Compound Sentence): İki veya daha fazla bağımsız cümlenin birleşimiyle oluşur. Bağımsız cümleler bir bağlaç veya noktalı virgül ile bağlanır. Örnek: Kuş uçuyor ve güneş parlıyor. (The bird is flying, and the sun is shining.)
  • Karmaşık Cümle (Complex Sentence): Bir bağımsız cümle ve bir veya daha fazla bağımlı cümleden oluşur. Bağımlı cümleler, bağımlı bağlaçlarla başlar. Örnek: Kuş uçarken, güneş parlıyordu. (While the bird was flying, the sun was shining.)
  • Birleşik Karmaşık Cümle (Compound-Complex Sentence): İki veya daha fazla bağımsız cümle ve bir veya daha fazla bağımlı cümleden oluşur. Örnek: Kuş uçuyordu ve güneş parlıyordu, çünkü hava çok güzeldi. (The bird was flying, and the sun was shining because the weather was so nice.)

10. Zamanlar (Tenses)

İngilizcede fiiller, eylemin ne zaman gerçekleştiğini belirtmek için zamanlara göre çekilir. Temel zamanlar şunlardır:

  • Şimdiki Zaman (Present Simple): Genellikle tekrar eden eylemler, alışkanlıklar, genel gerçekler veya durumları ifade etmek için kullanılır. Örnek: Güneş doğudan doğar. (The sun rises in the east.)
  • Şimdiki Sürekli Zaman (Present Continuous): Şu anda devam eden eylemleri veya geçici durumları ifade etmek için kullanılır. Örnek: Şu anda kitap okuyorum. (I am reading a book now.)
  • Geçmiş Zaman (Past Simple): Geçmişte tamamlanmış eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Dün sinemaya gittim. (I went to the cinema yesterday.)
  • Geçmiş Sürekli Zaman (Past Continuous): Geçmişte belirli bir zamanda devam eden eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Dün saat 3'te kitap okuyordum. (I was reading a book at 3 pm yesterday.)
  • Gelecek Zaman (Future Simple): Gelecekte gerçekleşecek eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Yarın tatile gideceğim. (I will go on vacation tomorrow.)
  • Gelecek Sürekli Zaman (Future Continuous): Gelecekte belirli bir zamanda devam edecek eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Yarın saat 3'te kitap okuyor olacağım. (I will be reading a book at 3 pm tomorrow.)
  • Yakın Geçmiş Zaman (Present Perfect Simple): Geçmişte başlayıp hala devam eden veya etkileri devam eden eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Beş yıldır İngilizce öğreniyorum. (I have been learning English for five years.)
  • Yakın Geçmiş Sürekli Zaman (Present Perfect Continuous): Geçmişte başlayıp hala devam eden ve vurgusu eylemin süresinde olan eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Saatlerdir ders çalışıyorum. (I have been studying for hours.)
  • Uzak Geçmiş Zaman (Past Perfect Simple): Geçmişte başka bir eylemden önce tamamlanmış eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: O gelmeden önce yemeği yemiştim. (I had eaten the dinner before he came.)
  • Uzak Geçmiş Sürekli Zaman (Past Perfect Continuous): Geçmişte başka bir eylemden önce belirli bir süre devam eden eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: O gelmeden önce saatlerdir ders çalışıyordum. (I had been studying for hours before he came.)
  • Gelecek Tam Zaman (Future Perfect Simple): Gelecekte belirli bir zamana kadar tamamlanmış olacak eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Yarın saat 5'e kadar ödevimi bitirmiş olacağım. (I will have finished my homework by 5 pm tomorrow.)
  • Gelecek Tam Sürekli Zaman (Future Perfect Continuous): Gelecekte belirli bir zamana kadar belirli bir süre devam etmiş olacak eylemleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Yarın saat 5'e kadar 3 saattir ders çalışıyor olacağım. (I will have been studying for 3 hours by 5 pm tomorrow.)

11. Kipler (Modals)

Kipler, fiillere olasılık, gereklilik, izin, yetenek gibi anlamlar katan yardımcı fiillerdir. Örnek:

  • can: Yapabilmek, yeteneği ifade eder. Örnek: Yüzebilirim. (I can swim.)
  • could: Yapabilme ihtimali, geçmişteki yeteneği ifade eder. Örnek: Yüzebilirdim. (I could swim.)
  • may: Olasılık, izin isteme. Örnek: Yağmur yağabilir. (It may rain.)
  • might: Daha düşük olasılık. Örnek: Yağmur yağabilir. (It might rain.)
  • must: Gereklilik, zorunluluk. Örnek: Gitmeliyim. (I must go.)
  • should: Tavsiye, öğüt. Örnek: Gitmelisin. (You should go.)
  • will: Gelecek zaman. Örnek: Gideceğim. (I will go.)
  • would: İstek, alışkanlık. Örnek: Gitmek isterdim. (I would go.)
  • shall: (genellikle 'I' ve 'we' ile kullanılır) Öneri, rica. Örnek: Yardım edeyim mi? (Shall I help?)
  • ought to: "Should" ile benzer anlamda, tavsiye, öğüt. Örnek: Gitmelisin. (You ought to go.)
  • have to: Zorunluluk, gereklilik. Örnek: Gitmek zorundayım. (I have to go.)
  • need to: İhtiyaç. Örnek: Gitmem gerekiyor. (I need to go.)

12. Aktif ve Pasif Çatı (Active and Passive Voice)

  • Aktif Çatı (Active Voice): Cümledeki öznenin eylemi gerçekleştirdiğini belirtir. Örnek: Köpek kediyi kovaladı. (The dog chased the cat.)
  • Pasif Çatı (Passive Voice): Cümledeki öznenin eylemden etkilendiğini belirtir. Örnek: Kedi köpek tarafından kovalandı. (The cat was chased by the dog.)

13. Koşul Cümleleri (Conditional Sentences)

Koşul cümleleri, bir olayın gerçekleşmesinin başka bir olaya bağlı olduğunu ifade eder.

  • Sıfır Koşul (Zero Conditional): Her zaman doğru olan durumları ifade eder. Örnek: Su 100 derecede kaynar. (If you heat water to 100 degrees, it boils.)
  • Birinci Koşul (First Conditional): Gerçekleşme ihtimali olan durumları ifade eder. Örnek: Eğer yağmur yağarsa, ıslanacağım. (If it rains, I will get wet.)
  • İkinci Koşul (Second Conditional): Gerçekleşme ihtimali düşük veya hayali durumları ifade eder. Örnek: Eğer zengin olsaydım, bir ev alırdım. (If I were rich, I would buy a house.)
  • Üçüncü Koşul (Third Conditional): Geçmişte gerçekleşmemiş durumları ve sonuçlarını ifade eder. Örnek: Eğer ders çalışsaydım, sınavı geçerdim. (If I had studied, I would have passed the exam.)

14. Dolaylı Anlatım (Reported Speech)

Dolaylı anlatım, birinin söylediği şeyi kendi kelimelerimizle ifade etmektir.

  • Bildirme Cümleleri (Statements): Fiil bir zaman geriye kaydırılır. Örnek: O, hasta olduğunu söyledi. (He said that he was sick.)
  • Soru Cümleleri (Questions): Soru kelimesi veya "if"/ "whether" kullanılır. Örnek: Bana nerede olduğunu sordu. (He asked me where I was.)
  • Emir Cümleleri (Commands): "To" infinitive kullanılır. Örnek: Bana sessiz olmamı söyledi. (He told me to be quiet.)

15. Uyum (Agreement)

Özne ve yüklem uyumu, öznedeki tekillik veya çoğulluk durumuna göre fiilin de uyum göstermesi demektir. Örneğin:

  • Tekil Özne: O okur. (He reads.)
  • Çoğul Özne: Onlar okurlar. (They read.)

İsim ve sıfat uyumu (özellikle cinsiyet ve sayı uyumu gibi) bazı dillerde önemli olsa da, İngilizcede bu uyum genellikle basittir (örneğin, sayı uyumu gibi).

16. Söz Dizimi (Syntax)

Söz dizimi, kelimelerin cümle içinde nasıl düzenlendiğini inceleyen dilbilgisinin bir dalıdır. İngilizcede genellikle özne-fiil-nesne (SVO) düzeni kullanılır. Ancak, vurguyu değiştirmek veya soru sormak gibi amaçlarla bu düzen değişebilir.

17. Noktalama İşaretleri (Punctuation)

Noktalama işaretleri, metnin anlamını netleştirmek ve okunabilirliğini artırmak için kullanılır.

  • Nokta (.) (Period/Full Stop): Bir cümlenin sonunu belirtir.
  • Virgül (,) (Comma): Cümle içinde duraklama sağlar, öğeleri ayırır.
  • Noktalı Virgül (;) (Semicolon): Birbirine yakın anlamlı bağımsız cümleleri birbirine bağlar.
  • İki Nokta (:) (Colon): Açıklama, örnek verme veya listeleme öncesinde kullanılır.
  • Ünlem İşareti (!) (Exclamation Mark): Şaşkınlık, sevinç, öfke gibi duyguları ifade eder.
  • Soru İşareti (?) (Question Mark): Soru cümlelerinin sonuna konur.
  • Tırnak İşaretleri (" ") (Quotation Marks): Birinin sözlerini aynen aktarmak için kullanılır.
  • Kesme İşareti (') (Apostrophe): Sahiplik belirtmek veya kısaltma yapmak için kullanılır.
  • Parantez ( ( ) ) (Parentheses): Ek bilgi vermek için kullanılır.
  • Çizgi ( - ) (Hyphen/Dash): Kelimeleri veya cümleleri birbirine bağlamak, ek bilgi vermek veya duraksama sağlamak için kullanılır. (Kısa çizgi (-) tire, uzun çizgi (–) ise dash olarak adlandırılır ve farklı amaçlarla kullanılır.)

Bu kılavuz, İngilizce dilbilgisinin temel unsurlarına genel bir bakış sunmaktadır. Daha derinlemesine bilgi edinmek için özel konuları araştırmanız ve pratik yapmanız önerilir.

Kendi sorunu sor